17 Aralık 2012 Pazartesi

GÖNÜL DAMLASI

Nasihatim sana, herzeyle iştigali bırak;
Adamlığın yolu nerdense,
Bul da girmeye bak.
Adam mısın;
Ebediyen cihanda hürsün, gez;
Yular takıp seni bir kimsecikler sürükleyemez.
Adam değil misin oplum;
Gönüllüsün semere;
Küfür savurma boyun kestiğin semercilere.

MEHMET AKİF ERSOY

GÖNÜL DAMLASI

Nasihatim sana, herzeyle iştigali bırak;
Adamlığın yolu nerdense,
Bul da girmeye bak.
Adam mısın;
Ebediyyen cihanda hürsün gez;
Yular takıp seni kimsecikler sürükleyemez.
Adam değil misin oğlum;
Gönüllüsün semere;
Küfür savurma boyun kestiğin semercilere.
                 Mehmet Akif ERSOY
ne güzel demiş üstad. oturup herşeyden şikayet eden tüm cihanı kendi dar kafası kadar sanan insanlara güzel bir şiir. adamlığın yolu neresidir? elbette üstad diğer şiirlerinde bunun da tarifini vermiştir. sizce de günümüz insanının en çok başının ağrıması da bu adamlık meselesi olabilir mi?

10 Aralık 2012 Pazartesi

GÖNÜL DAMLALARI

Ah memleketim
Havası içime dolsa şimdi
Son nefes gibi vermek istemesem
Suyunu içsem yaylalarının soğuk pınarlarından
Kansam doya doya orucumu açar gibi
Uzaklardan türkülerden alırım kokunu
Şırıl şırıl akan dereleri
İlk okula giderken adamlığımı ispat ettiğim selleri
Geçsem şimdi yalınayak, ıslansa paçalarım
Bir gölet bulup içine atsam kendimi
Dertlerimi, toprağına olan hasretimi
Yıkasam terimi, kirletilen kalbimi
Versem şöyle bir yağmur altında
Aldığım, verilen ne varsa şu hayata
Cebimde kalan üç beş kuruş gibi
Atsam kurtulsam boyun bağımdan
Bıraksa yakamı, çekse elini
Minneti sevmediğim gibi
Alacağım da kalmasa, vereceğimde
Yalnızca kendim kalsa
Memleketim kalsa
Huzur dolu günlerim, neşeli gülüşlerim kalsa
Kendi kendime gülsem çocukça
Sırtımı yaslasam yine baksam pamuk gibi göklere
İçimdeki kaybetme hissini atsam oralara
Elimde olmayanın değil olanın tatlı olduğu bir dünyada
Çalsam ıslığımı,
Babam yeterdi harçlığıma
Oğlum yeterdi yalnızlığıma
Kızım severdi yüzümü öperdi doya doya…

Üsküdar 08.12.2012 cumartesi saat 01:42

17 Mart 2012 Cumartesi

gönül damlası

Büyük hayallerim vardı hep
Zirvesinde yalnız kartallar olan
Rüzgârı soğuk, karı tipi olan
Bir sinek kanadını çırptı
Ve hayatımın bir parçası kaydı
Sora anladım
Kendime kartal fakı yerine
Sineklik almalıymışım
Üsküdar 16.05.2011

1 Mart 2012 Perşembe

SEVDİĞİM ŞİİRLER

Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş,
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı,
Câmlar şikest olmuş meyler dökülmüş,
Sâkîler meclisten çekmiş ayağı.

Hangi dağda bulsam ben o maralı,
Hangi yerde görsem çeşmi gazalı,
Avcılardan kaçmış ceylan misâli,
Gitmiş dağdan dağa yoktur durağı.

Lâleyi sünbülü gülü hâr almış,
Zevk ü şevk ehlini âh ü zâr almış
Süleyman tahtını sanki mâr almış.
Gama tebdîl olmuş ülfetin çağı

Zihnî dehr elinden her zaman ağlar,
Vardım ki bağ ağlar bâğıbân ağlar.
Sünbüller perîşân güller kan ağlar,
Şeydâ bülbül terk edeli bu bağı.
                           ZİHNİ

SEVDİĞİM ŞİİRLER

SESSİZ GEMİ
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

YAHYA KEMAL BEYATLI